MFI sonucuna algoritmik yaklaşım mümkün mü

(MFI: Melt Flow Index / Ergime İndeksi)

Hayal meyal hatırlıyorum da, yaklaşık bundan çeyrek asır önceleriydi (vay be! ne efkarlandım şimdi), bir hesap makinesi ile saatlerimi geçirir, aritmetiksel bir şeylerin peşinden gider, teorem üretir, cebirsel bir şeyleri ispat etmeye çalışırdım. Takdir edeceğiniz üzere de elle tutulur hiç bir şey ortaya çıkmazdı.

Günün birinde, Woody Allen'in bir öyküsünde, "5 (beş) 'in, icadından beri ters yazıldığına" dair bir anekdot okudum. Amma gülmüştüm. Sonuçta ne değişebilirdi ki, ama bu düşünce bende bir şeyleri de tetiklemişti. Ve nitekim bu basit düşünce ile, sayıların soldan sağa değil, yukarıdan aşağıya yazmaya koyuldum. Dört işlemi bu yazım formatında ilerletmeye başladım. Çok ilginç, bu yazım formatı ile, normal (soldan sağa) yazımda hiç farkına varmadığımız bazı kolaylıkların olduğunu, hatta "aaa sonuca bu şekilde de varabiliyoruz" gibisinden ekstra bilgilerin daha basit görüldüğünü, hatta o anki işlemle hiç bir alakası bile olmasa fazladan bilgilerin de edinilebileceğini gördüm.

Tabii bu da bende eğlenceli günlerin başlamasına neden oldu.

Derken bir süre sonra, o hesap makinesi ile yaptığım işlemlere Pascal Üçgeni'de dahil oldu. Pascal Üçgeninin, yaptığım tüm uygulamaları doğrulamasının verdiği heyecanı yemin ederim hala hatırlarım. Hemen akabinde kurguladığım metodolojinin matrisler ile de doğrulandığını farkettim. Ve konuyu daha da renklendirmek amacıyla bütün işi analitik geometriye taşıdım.

Neticesinde "Matrissel Kuvvet Alma Yöntemi ve Bunların Analitik İfadeleri" adını verdiğim bir çalışmaya imza attım. Lakin gel gelelim kimse, ne Leelavati, ne Abel, ne Nobel ... Hakgetire.

Yukarıdaki girişi neden verdiğime gelince; fabrika satmanın verdiği zevki bilemem ama ben de bu işlerle uğraşmayı seviyorum be arkadaş. Can çıkar huy çıkmaz misali, MFI değerinin (yada çok yaklaşığının) hiç etliye sütlüye dokunmadan da, mevcut önceki bilgilerle tespit edilebilir olup olamayacağına dair bir şeyler kurgulamaya başlamıştım.

Bir reçetenin içeriğindekilerin MFI değerleri biliniyorsa, oluşturdukları bileşiğin de MFI değeri çok yaklaşık teorik olarak hesaplamaya koyuldum.

Hatta bunun laboratuvar sonuçlarıyla doğrulamalarını da yaptım. Laboratuvar toleransı sapmalarının nedeni olduğundan, haliyle bire bir teorik hesaplama sonucunu ile eşleşmediler. Zaten eşleşmesinin de beklenmemesi gerektiğini başka bir kontrol çalışmasıyla doğruladım ayrı mevzuu ki konu hakkında birazdan bahsedeceğim. Bu nedenledir ki, bileşiğin MFI değerini, "çok yaklaşık değer" diye ifade ettim.

Gelelim laboratuvar zırvalığına; Hepimizin yakinen bildiği bir hammaddemiz vardır;

G03-5 Petkim Aliağa. Günlerden bir gün; o dönemde çalıştığım fabrikaya işte bu hammaddeden geldi. Haliyle her lottan (lot numarasından) numuneler alınıp GKK (Girdi Kalite Kontrol) için laboratuvara teslim edilmeyi iş buyuran KYS'yi (Kalite Yönetim sistemi) uyguluyoruz.

İşte bu hammaddenin geldiği süreç tam da benim MFI ile ilgili yaptığım süreçle çakışmasından ötürü, durumdan kendime fırsat çıkarmıştım. Tek bir lottan 8 numune torbasını laboratuvara (farklı farklı sahte lot numaraları ile) teslim ettim :)))

Netice; içeriği aynı olan ama sahte lot numaralı sekiz numunenin sekizi de farklı MFI değerlerinde. Dahası içlerinden biri şartlı kabul, bir diğeri de karantina istekli.

Zaten Laboratuvarların zırvalama merkezleri olduklarına da bundan sonra kanı getirdim.

Bu yaşanmışlığımdan da, bileşiğin teorik MFI hesabının, laboratuvar sonuçları ile "çok yaklaşık değer" olacağına ve hatta teorik değerin daha sağlık görülmesinin uygun olacağına dair tezde bulundum.

Bu dönemde yaptığım çalışmamı, MFI sonucunun 2,16 altında alındıysa, 5,00 de durumu ne olurdu yönünde dallandırdım. Bu konuda bir çok matematiksel sonuca ulaştığım doğrudur ancak laboratuvar değerleri ile karşılaştırmam pek tatmin edici sonuçlar vermedi. Yani teoriyi pratikte ispat edemedim.

Yukarıdaki GKK tecrübesinden sonra da zaten bunu beklemiyordum işin aslı.

Bir hammaddenin MFI değerinin hem 2,16 hem 5,00 altında değerlerini gösterir datasheet de hiç elime geçmedi. İçimde bir uktedir kaldı.

Derken günün birinde, iyi olacak hastanın doktoru ayağına gelir misali, bu işlerin duayeni Sn. Dr. Peter Cox'un istanbul'a geleceğini öğrendim. O dönemde çalıştığım fabrikadan bu seminere katılım yaptım ve Sn. Cox ile tanışma, biraz lak lak yapma fırsatı buldum.

Karnımın ağrısından bahsettim, "ustam, var mı bu işin teorik, algoritmik bir çevrim hesaplama metodu, yada bir katsayı yada ne biliim bi metodoloji" diye sordum.

Ve cevabımıda aldım.

"Yok".

Saygılar, sevgiler efendim.

Kalın Sağlıcakla.