


Hidrokarbonlar
Hidrojen ve karbon olmak üzere iki elementten oluşan organik bir bileşiktir. Petrol bileşiminin büyük bir kısmı değişen uzunluklardaki hidrokarbonlardan oluşur.
En küçük hidrokarbon metan, tek bir karbon atomu ve dört hidrojen atomundan oluşur. Bununla birlikte, hidrokarbonlar, zincirler, daireler ve diğer karmaşık şekiller dahil olmak üzere birçok yönden birbirine bağlanmış yüzlerce veya binlerce bireysel atomdan oluşabilir.
Hidrokarbonların özelliklerini sınıflandırmak için birkaç temel türe ayrılırlar.
Alkanlar: Bunlar doymuş hidrokarbonlar olarak adlandırılır. Yani sadece tüm karbon atomları arasında tek bağlar içerirler. Alkanlar, petrol yakıtlarının temelidir ve doğrusal ve dallı formlarda bulunurlar.
Doymamış Hidrokarbonlar: Karbon atomları arasında bir veya daha fazla çift bağa sahip olan hidrokarbonlara alken denir.
Sikloalkanlar: Bir veya daha fazla halka yapısı içeren herhangi bir hidrokarbon.
Aromatik Hidrokarbonlar: Areneler olarak da adlandırılan aromatik hidrokarbonlar, karbon atomlarının birbirini izleyen çift ve tek bağlarla bağlandığı benzersiz bir karbon molekülleri sınıfıdır. Bu molekül sınıfı, karbon atomları arasındaki bağların tek ve çift bağlar arasında bir ara bağ olduğu özel halka yapılarına sahiptir.
Bu sınıftaki moleküller, endüstriyel çözücü «benzen» içerir.
Benzen (C6H6): Diğer hidrokarbonlar gibi benzen de petrolün doğal bir bileşenidir. Oda sıcaklığında renksiz, yanıcı, tatlı kokulu bir sıvıdır ve yüksek oktan sayısına sahip olduğu için çoğu benzin karışımının bir bileşenidir.
Benzen de oldukça kanserojendir ve kemik iliği yetmezliği ve kemik kanserine neden olduğu iyi bilinmektedir. Elbette, “hoş aroması” nedeniyle tıraş sonrası ve diğer kozmetiklerde bir katkı maddesi olarak kullanıldığında kanserojenliği iyi bilinmemektedir.
En büyük benzen kullanımı (% 50), stiren ve polistren plastiklerinin ürünüdür. Ayrıca Naylon üretiminde önemli olan sikloheksan olarak bilinen bir moleküle dönüştürülür. Siklohekzan üretmek için benzenin yaklaşık% 15'i kullanılır. Böcek ilaçlarından kauçuğa kadar her şeyde daha küçük miktarlar kullanılır.
Benzen yapısı iki şekilde çizilebilir. İlkinde, çift bağ karakteri açıkça çizilir. Kısa elli versiyonda, yapıyı göstermek için halkanın içine bir daire çizilir. Benzen içindeki her bir karbon atomuna bağlı tek bir hidrojen vardır.
Aşağıdaki I. ve II. çizimleri eştir. Pratikte III. çizim kullanılır.
Benzen, renksiz, alevlenebilen, kaynama noktası 80,1 °C, erime noktası 5,5 °C olan bir sıvıdır.
Binükleer Aromatik Hidrokarbonlar: Molekülünde iki benzen halkası içeren bileşiklerdir.
Hidrokarbonlar
Hidrojen ve karbon olmak üzere iki elementten oluşan organik bir bileşiktir. Petrol bileşiminin büyük bir kısmı değişen uzunluklardaki hidrokarbonlardan oluşur.
En küçük hidrokarbon metan, tek bir karbon atomu ve dört hidrojen atomundan oluşur. Bununla birlikte, hidrokarbonlar, zincirler, daireler ve diğer karmaşık şekiller dahil olmak üzere birçok yönden birbirine bağlanmış yüzlerce veya binlerce bireysel atomdan oluşabilir.
Hidrokarbonların özelliklerini sınıflandırmak için birkaç temel türe ayrılırlar.
Alkanlar: Bunlar doymuş hidrokarbonlar olarak adlandırılır. Yani sadece tüm karbon atomları arasında tek bağlar içerirler. Alkanlar, petrol yakıtlarının temelidir ve doğrusal ve dallı formlarda bulunurlar.
Doymamış Hidrokarbonlar: Karbon atomları arasında bir veya daha fazla çift bağa sahip olan hidrokarbonlara alken denir.
Sikloalkanlar: Bir veya daha fazla halka yapısı içeren herhangi bir hidrokarbon.
Aromatik Hidrokarbonlar: Areneler olarak da adlandırılan aromatik hidrokarbonlar, karbon atomlarının birbirini izleyen çift ve tek bağlarla bağlandığı benzersiz bir karbon molekülleri sınıfıdır. Bu molekül sınıfı, karbon atomları arasındaki bağların tek ve çift bağlar arasında bir ara bağ olduğu özel halka yapılarına sahiptir.
Bu sınıftaki moleküller, endüstriyel çözücü «benzen» içerir.
Benzen (C6H6): Diğer hidrokarbonlar gibi benzen de petrolün doğal bir bileşenidir. Oda sıcaklığında renksiz, yanıcı, tatlı kokulu bir sıvıdır ve yüksek oktan sayısına sahip olduğu için çoğu benzin karışımının bir bileşenidir.
Benzen de oldukça kanserojendir ve kemik iliği yetmezliği ve kemik kanserine neden olduğu iyi bilinmektedir. Elbette, “hoş aroması” nedeniyle tıraş sonrası ve diğer kozmetiklerde bir katkı maddesi olarak kullanıldığında kanserojenliği iyi bilinmemektedir.
En büyük benzen kullanımı (% 50), stiren ve polistren plastiklerinin ürünüdür. Ayrıca Naylon üretiminde önemli olan sikloheksan olarak bilinen bir moleküle dönüştürülür. Siklohekzan üretmek için benzenin yaklaşık% 15'i kullanılır. Böcek ilaçlarından kauçuğa kadar her şeyde daha küçük miktarlar kullanılır.
Benzen yapısı iki şekilde çizilebilir. İlkinde, çift bağ karakteri açıkça çizilir. Kısa elli versiyonda, yapıyı göstermek için halkanın içine bir daire çizilir. Benzen içindeki her bir karbon atomuna bağlı tek bir hidrojen vardır.
Aşağıdaki I. ve II. çizimleri eştir. Pratikte III. çizim kullanılır.
Benzen, renksiz, alevlenebilen, kaynama noktası 80,1 °C, erime noktası 5,5 °C olan bir sıvıdır.
Binükleer Aromatik Hidrokarbonlar: Molekülünde iki benzen halkası içeren bileşiklerdir.
Hakkında
Kyäni, faydalı bileşenlerden oluşan besin takviyesi ürünlerini; benzersiz iş fırsatıyla birlikte dünya çapında 50'den fazla ülkeye ulaştırmaktadır. İdeal sağlığımızı korumak için günlük olarak Kyäni ürünlerini kullanırız, bu ürünleri başkalarıyla paylaşırız, işimizi inşa etmek ve sürdürmek için neredeyse her gün belirli bir saatimizi işe adarız ve başkalarını da Kyäni fırsatına dahil ederek veya Potato Pak ve Caring Hands programlarına katkı sağlayarak başarımızı başkalarıyla paylaşırız.
Hakkında
Kyäni, faydalı bileşenlerden oluşan besin takviyesi ürünlerini; benzersiz iş fırsatıyla birlikte dünya çapında 50'den fazla ülkeye ulaştırmaktadır. İdeal sağlığımızı korumak için günlük olarak Kyäni ürünlerini kullanırız, bu ürünleri başkalarıyla paylaşırız, işimizi inşa etmek ve sürdürmek için neredeyse her gün belirli bir saatimizi işe adarız ve başkalarını da Kyäni fırsatına dahil ederek veya Potato Pak ve Caring Hands programlarına katkı sağlayarak başarımızı başkalarıyla paylaşırız.
Sayfa Yapım Aşamasındadır.
Sayfa Yapım Aşamasındadır.
Eğitim / Bilgi / Çözüm Platformu

Hidrokarbonlar
Hidrojen ve karbon olmak üzere iki elementten oluşan organik bir bileşiktir. Petrol bileşiminin büyük bir kısmı değişen uzunluklardaki hidrokarbonlardan oluşur. En küçük hidrokarbon metan, tek bir karbon atomu ve dört hidrojen atomundan oluşur. Bununla birlikte, hidrokarbonlar, zincirler, daireler ve diğer karmaşık şekiller dahil olmak üzere birçok yönden birbirine bağlanmış yüzlerce veya binlerce bireysel atomdan oluşabilir. Hidrokarbonların özelliklerini sınıflandırmak için birkaç temel türe ayrılırlar.
Hidrokarbonların Yapısı
Hidrokarbonlar sadece karbon ve hidrojenden oluştuğu için, oksijenle yanmaları sadece karbon ve oksijen kombinasyonu sonucu hidrojen ve oksijen ile karbondioksit arasındaki kombinasyon sonucu su üretebilirler. Bir hidrokarbonun yakılmasıyla üretilen enerji, hem karbon-hidrojen hem de karbon-karbon bağlarını kırmaktan ve bunları karbon-oksijen ve hidrojen-oksijen bağlarına yeniden birleştirmekten kaynaklanır. Yapı, hidrojen ile karbon oranı ve belirli bir hidrokarbonun uzunluğu özelliklerini belirler. Genel olarak, küçük boyutlu hidrokarbonlar gaz olacak, orta boyutlu lineer hidrokarbonlar ise sıvı olacaktır. Ara boyuttaki dallı hidrokarbonlar, düşük erime noktalı mumlardır. Uzun hidrokarbonlar yarı katı veya katı olma eğilimindedir. Doymamış hidrokarbonların, siklik hidrokarbonlar gibi doymuş muadillerinden daha katı olmaları daha olasıdır.
10 karbon atomuna kadar olan hidrokarbonlar ve kullanım alanları tabloda görülmektedir.
10 karbon atomundan daha uzun olan hidrokarbonlar genellikle daha kısa uzunluktaki yapılara dönüştürülmek üzere “çatlama” olarak bilinen süreç boyunca parçalanırlar.
Doymamış Hidrokarbonlar: Karbon atomları arasında bir veya daha fazla çift bağa sahip olan hidrokarbonlara alken denir.
Sikloalkanlar: Bir veya daha fazla halka yapısı içeren herhangi bir hidrokarbon.
Aromatik Hidrokarbonlar: Areneler olarak da adlandırılan aromatik hidrokarbonlar, karbon atomlarının birbirini izleyen çift ve tek bağlarla bağlandığı benzersiz bir karbon molekülleri sınıfıdır. Bu molekül sınıfı, karbon atomları arasındaki bağların tek ve çift bağlar arasında bir ara bağ olduğu özel halka yapılarına sahiptir.
Benzen (C6H6): Diğer hidrokarbonlar gibi benzen de petrolün doğal bir bileşenidir. Oda sıcaklığında renksiz, yanıcı, tatlı kokulu bir sıvıdır ve yüksek oktan sayısına sahip olduğu için çoğu benzin karışımının bir bileşenidir.
Benzen de oldukça kanserojendir ve kemik iliği yetmezliği ve kemik kanserine neden olduğu iyi bilinmektedir. Elbette, “hoş aroması” nedeniyle tıraş sonrası ve diğer kozmetiklerde bir katkı maddesi olarak kullanıldığında kanserojenliği iyi bilinmemektedir.
En büyük benzen kullanımı (% 50), stiren ve polistren plastiklerinin ürünüdür. Ayrıca Naylon üretiminde önemli olan sikloheksan olarak bilinen bir moleküle dönüştürülür. Siklohekzan üretmek için benzenin yaklaşık% 15'i kullanılır. Böcek ilaçlarından kauçuğa kadar her şeyde daha küçük miktarlar kullanılır.
Benzen yapısı iki şekilde çizilebilir. İlkinde, çift bağ karakteri açıkça çizilir. Kısa elli versiyonda, yapıyı göstermek için halkanın içine bir daire çizilir. Benzen içindeki her bir karbon atomuna bağlı tek bir hidrojen vardır.
Benzen halkası gösterimlerinden aşağıdaki; I. ve II. çizimleri eştir. Pratikte III. çizim kullanılır.
Benzen, renksiz, alevlenebilen, kaynama noktası 80,1 °C, erime noktası 5,5 °C olan bir sıvıdır.Sanayide plastik imalinde kullanılan stiren ve fenolun sentezinde başlangıç maddesi olarak, naylon bileşenlerinde, sentetik deterjan üretiminde kullanılır. Uçak benzinlerinde, boya yapmaya yarayan anilinin başlangıç maddesi ve böcek öldürücü olarak da benzen kullanılır. Benzen aynı zamanda iyi bir çözücüdür.


Alkanlar: (CnH2n+2)
Alkanlar parafin olarak da bilinir, bu terim oldukça kafa karıştırıcıdır çünkü parafin aynı zamanda bir balmumu tipine de işaret eder. Alkanlar doymuş hidrokarbonlar olarak adlandırılır. Yani sadece tüm karbon atomları arasında tek bağlar içerirler. Alkanlar, petrol yakıtlarının temelidir ve doğrusal ve dallı formlarda bulunurlar.
Genel olarak, bu balmumunda kullanılan alkanlar, 20 ila 40 karbon içeren karbon zincirlerine sahiptir. Böylece, parafin mumu parafin veya alkanlardan yapılmış bir balmumudur. Parafin mumu düşük erime noktası, esnek yapı ve kolay yanma ile karakterize edilir. Genellikle mumlarda ve boya kalemlerinde kullanılır.
Alkanlar sadece tek bağlar içerir, yani hidrojen atomları ile doyurulur.
Alkanlar, bir karbon ve üç hidrojenden oluşan alkil grubundan isimlerini alırlar.
Metan: (CH4) Bir karbon ve dört hidrojen molekülünden oluşan en basit hidrokarbondur. Çok küçük olduğu için oda sıcaklığında renksiz, kokusuz bir gazdır. Evlerde kullanılan “doğal gaz” daki koku aslında güvenlik nedenleriyle metana eklenmiştir.
En küçük molekül ağırlıklı hidrokarbondur, (CH4) renksiz bir gazdır; bataklık gaz olarak da tanınır. Metan, doğal gazın temel maddesidir.
Metan, her hidrojeni diğer tüm hidrojenden eşit olan bir tetrahedral şeklidir (üçgen bir tabana sahip piramit). Metan genellikle elektrik üretimi ve ısıtma için yakıt olarak kullanılır. Sıkıştırılmış formda, bir araç yakıtı olarak kullanılır. Metan genellikle sadece küçük miktarlarda karbon monoksit üreten yüksek verimle yanar.Petrolde, taş kömürü yataklarında, doğalgazda ve bataklıklarda doğal olarak bulunmaktadır. Elektrik üretiminde de kullanılan metan aynı zamanda en az karbondioksit salınımına sahiptir.


Etan: (C2H6) iki karbon molekülü ve altı hidrojen molekülüne sahiptir. Karbon molekülleri birbirine tek bir bağ ile bağlanır ve her biri üç hidrojen atomuna sahiptir. Metan gibi etan da oda sıcaklığında renksiz, kokusuz bir gazdır.Etan esas olarak etilen üretiminde ve yakıt olarak kullanılmaktadır. Ayrıca etilen, asetaldehit ve asetik asit hazırlamakta faydalanılır. Polietilen (etilen ve dünyanın en yaygın kullanılan plastik bir polimeri) yanı sıra antifriz ana bileşeni olan etilen glikol üretmi gibi kimyasal uygulamalar için de kullanılır.

Propan: (C3H8) Doğal gaz işleme ve petrol rafinasyonu yan ürünüdür. Gaz formunda, havadan daha ağırdır. Propan, yanma sırasında çoğunlukla su ve karbondioksit üreten çok temiz bir yakıttır. Propan gazı genleştikçe ısıyı emer ve soğutucu görevini üstlenebilir, ancak patlayıcı özelliği vardır.İtici bir gaz olarak spreylerde kullanımı vardır. Ayrıca sınai soğutucu ve termostat dolumlarında kullanılır. Propan gazı düşük basınç altında sıvılaşabilen bir gazdır. Bu özelliğinden dolayı bütan gazı ile karıştırılarak evlerde ve kırsal alanlarda yakıt olarak kullanılmaktadır.

Bütan: (C4H10) Dört karbonlu bir gazdır. Propan gibi hava gazından daha yoğundur. Ayrıca bir aerosol itici olarak kullanılır. Bütan öforiktir (duygu ve kasları gevşeten), bu nedenle çoğu zaman bir uçucu madde olarak kötüye kullanılır. Akciğerlerde hava yolu kaslarında spazmlara neden olur. Daha çok çakmak gazı ve aerosol olarak karşımıza çıkar.

Pentan: (C5H12) Genellikle bir çözücü olarak ve bazen yakıt olarak kullanılır. Oda sıcaklığında bir sıvı ve renksizdir, ancak kolayca buharlaşır. Aslında, pentan vücut ısısı olan 37°C 'de kaynar. Pentan, benzinin karışımlarında bulunabilir, ancak endüstriyel ortamda birincil kullanımı, polistrilen plastik köpüklerin oluşturulmasında bir "üfleyici" dir. İzopentan, Aquafresh ve Sensodyne gibi diş macunlarında kullanılır.

Hekzan: (C6H14) Bu molekül, önemli benzinin bileşenidir benzine farklı bir koku verir. Solvent formülasyonlarında, deri ürünleri üretiminde, çatıda, asfaltat kullanılır. Toksik değildir, tahıl ve kuruyemişlerden yağları çıkarmak için kullanılır. Bununla birlikte, genel olarak, heksan işlemden sonra gıdalarda kalabilir.Heptan veya oktan'ın yağı daha iyi çözmesine karşın hekzanı bulmak daha kolaydır. Hekzan buharı havadan ağır olduğu için, zeminde yayılarak uzak mesafelerde tutuşmalara neden olabilmektedir. Ayakkabı, der, üretimleri, çatı kaplamalarında ve tutkal imalatında hekzandan istifade edilir.

Heptan: (C7H16) Bir yakıt olarak yararsız olduğu için, çözücü olarak kullanılır. Kauçuk çimentosunun önemli bileşenidir. Boyada, pigmentleri çözme ve hatta renklendirme yapmada çözücü olarak ve hızlı kuruyan yapıştırıcılarda kullanılır. Erime noktası −90,61 °C, kaynama noktası ise 98,42 °C'dir. Heptan, benzin ana bileşenidir.

Oktan: (C8H18) Oktan ve izomerleri, benzinin başlıca bileşenleridir. İzo-oktanın, benzinin oktan değerini artıran şey olduğunu unutmamak önemlidir. Diğer hidrokarbonlar, tolüen ve metil tersiyer butil eter (MTBE) dahil olmak üzere oktan derecelendirmelerini arttırmak için de kullanılabilir. Dimetilbenzen ve etilbenzenin aromatizasyonunda kullanılır. Çözücü olarak faydalanılır.

Nonan: (C9H20) 35 farklı izomere sahiptir. Yüksek yanıcılık nedeniyle sadece yakıtta kullanılır. Başlıca kullanımı gazyağıdır. Bazen bir çözücü olarak ve parafin (mum) üretiminde ve tensitlerin hazırlanması ve damıtma işlemlerinde taşıyıcı olarak kullanılır.

Dekan: (C10H22) Hidrokarbonlar çok daha fazla olsa da, bu dizinin son üyesi olarak değerlendirilir. Dekan 75 farklı izomere sahiptir ve hepsi yanıcıdır. Öncelikle, yakıt ve çözücü olarak kullanılır. Gaz kromatografisinde referans olarak değerlendirilir.

Diğerleri: (C11H24 Undekan), (C12H26 Dodekan) (C13H28 Tredekan),
(C14H30 Tetradekan) (C20H42 Eikozan),(C21H44 Heneikozan) (C22H46 Dokozan), (C30H62 Trikontan) (C40H82 Tetrakontan), (C50H102 Pentakontan)
Alkenler: (CnH2n)
Alkenlere ayrıca olefin denir. Alkanlar gibi bu da kafa karıştırıcı olabilir çünkü bir olefin materyali de vardır.
Parafin balmumu ve alkanlar durumunda olduğu gibi, olefin sadece alkenlerden yapılan bir lif türüdür. Olefin genellikle polipropilen veya polietilenden yapılır ve halattan araba içlerine kadar her şeyde kullanılır.
Alkenlerin çift bağlı yapısı, alkanlara kıyasla kimyasını değiştirir. İlk olarak, alkenler alkanlardan daha asidiktir. Ayrıca, alkanlardan daha reaktiftirler ve polimerizasyon reaksiyonlarına kolayca girerler, Alkenler doymamıştır, yani en az bir karbon-karbon çift bağlı içerirler.
Bu çift bağ, iki hidrojen atomunun yerini alır; bu, alkenlerin, karbon başına maksimum hidrojen atomu sayısına sahip olmadığı ve dolayısıyla doymamış olarak adlandırıldığı anlamına gelir.
Alkenler, 15 veya daha fazla karbon atomuna sahip olduğunda veya, beşten fazla karbon atomu ve katı madde içerdiklerinde sıvılaşırlar.
Olefinik bileşikler hampetrolde yok denecek kadar azdır, termal veya katalitik kraking gibi proseslerle üretilir. Moleküllerinde bulunan çift bağ nedeniyle bu gurup bileşikler önemli petrokimyasal ara maddeler ve monomerlerdir.
Etilen (veya eten) en basit alken hidrokarbondur, çift bağla bağlı iki karbon atomuyla herbir karbona bağlı ikişer hidrojen atomu içerir; C2H4. Molekül çift bağın etrafında dönemez, bu nedenle altı atom da aynı düzlemde bulunur.
Eten (Etilen): (C2H4) Eten en küçük alken üyesidir. Oda sıcaklığında renksiz bir gazdır. Bazen «etilen» olarak tanımlanması teknik olarak yanlıştır, ancak yaygın bir paritenin parçası olmasından dolayı bu tanımlama kanıksanmıştır.Eten çok önemli bir endüstriyel kimyasaldır. Her şeyden önce polietilen plastik üretiminin temel hammaddesidir. Polietilen, alışveriş poşetlerinden paketleme malzemelerine, yağlama maddelerine ve hatta bazı deterjanlara kadar her şeyi yapmak için kullanılır. Toplam etan üretiminin yarısından fazlası polietilen üretimi için kullanılır. Polietilen, yüksek derecede saf eten ve bir metal katalizörü gerektiren bir işlemde üretilir. Etilen kraking fırınlarından çıkan piroliz benzin esas olarak C5 ve daha ağır (C5+) hidrokarbonlardan oluşur (Bkz.PE Polimerizasyonu)




Propen (Propilen): (C3H6) Propilen (veya propen) etilenden sonraki en basit alken molekülüdür; C3H6 Oda sıcaklığı ve basıncında gaz halindedir, renksizdir ve özel bir kokusu vardır. Kömür gazında bulunur ve doğal gaz veya petrolün parçalanmasıyla elde edilir. Propene, biraz tatlı olarak tarif edilen zayıf, ama hoş olmayan bir kokuya sahip renksiz bir gazdır. Laboratuar ortamında da üretilebilmesine rağmen, petrol rafinasyonunun bir yan ürünüdür. Propene, bir dizi endüstriyel kimyasal için ham ürün olarak hizmet vermektedir. En önemlisi, kullanılan tüm propanın üçte ikisini oluşturan polipropilen oluşturmak için polimerize edilebilir. Polipropilen halatlar, halılar ve termal iç çamaşırlar da dahil olmak üzere bir dizi tekstilde birincil bileşendir. Propenden ayrıca, aseton ve izopropil alkol (ovalama alkolü) yapmak için yararlanılır. Polipropilen üretimi, polietilen üretimi gibi aynı şekilde yapılır.



Büten (Bütilen): (C4H8) Büten, her biri biraz tatlı kokuları olan dört yapısal izomeri (farklı formlar) içeren renksiz bir gazdır. Başlıca kullanımı sentetik kauçuk lastikler için polimer üretiminde kullanılır. İzobutilen izomeri, oktanı desteklemek için benzine eklenen metil tert-butil eterin (MBTE) üretiminde kullanılır.
Bütan üzerindeki alkenler genellikle polietilen ve polipropilen gibi polimerlerin üretiminde kullanılmak üzere daha küçük yapılarına ayrılır. Bunun istisnası, bazı yağlayıcılarda bir katkı maddesi olarak kullanılan heptendir.

E - Z İzomerleri
Bir alken birden fazla sübstitüente sahip olduğunda, çift bağ geometrisi E ve Z etiketleri kullanılarak açıklanır . Bu etiketler Almanca "zıt" anlamına gelen entgegen ve "birlikte" anlamınagelen zusammen kelimelerinden gelmektedir .
İzomerlerin kapalı formülleri aynı, atomların uzayda üç boyutlu yerleşimleri farklıdır.
E-Z İzomerisinde, (=) bağı yapan atomlara bağlı büyük, öncelikli grupların konumları karşılaştırılır.

Z-Bütan:

E Bütan:
Alkinler: (CnH2n-2)
En küçük alkinin formülü C2H2 olup bu bileşiğin özel adı asetilendir. Bu nedenle alkinlere asetilenler de denir.
Bir hidrokarbonda, iki karbon arasında en az bir üçlü bağa varsa, söz konusu hidrokarbon alkin sınıfındadır. Bağ açısı 180°C 'dir. İlk üç üyesi gaz sonrakiler sıvıdır. Suda çözünmezler. Sıvı olanların yoğunluları sudan küçüktür. Alkenlerin alkanlardan daha reaktif olduğu genel eğilimi takiben, alkinler alkenlerden daha reaktiftir ve bu da onları üç temel hidrokarbon sınıfının en reaktifi kılar.
Etin (Asetilen): (C2H2) Bu iki karbon molekülü, saf olduğunda istisnai olarak kararsız olan renksiz bir gazdır. Fakat aynı zamanda bazı endüstriyel ayarlarda da yararlıdır. Genellikle diğer bileşenler ile karıştırılarak çözülmeden işlenebilir. Çok reaktif olduğundan patlayıcıdır.Asetilenin başlıca kullanım alanları arasında, asetilen kaynağında bir yanma bileşeni olarak ve polietilen üretimi için etilene dönüşümü ve akrilik asitlerin bir temeli sayılabilir.

Propin (Metil Asetilen): (C3H4) Aynı zamanda renksiz bir gaz olan üç karbonlu bir akyondur. Kaynakta asetilenin bir alternatifi olarak kullanılır, çünkü nakliye ve depolama için bir sıvıya güvenli bir şekilde kondanse edilebilir. Propilen, polipropilen plastikler ve akrilonitril, izopropil alkol, propilen oksit, gibi çeşitli kimyasal bileşiklerin başlangıç maddesidir; aynı zamanda benzin üretiminde kullanılan değerli bir petrokimyasaldır ve yaşamımızda yeralan çeşitli malzemelerin (örneğin, otomotiv konstrüksiyon malzemeleri, paketleme ve elektronik malzemeleri) üretiminde kullanılan çok önemli bir polimerdir. Propin ayrıca, düşük Dünya yörüngesine yönelik uzay aracı için bir roket yakıtı olarak kullanılmak üzere araştırılmıştır.
En büyük avantajı, hidrojenden farklı olarak, propinin kriyojenik depolamaya ihtiyaç duymadan bir sıvı kalmasıdır.

Prosesler
Büten-1 Üretim Prosesi:
Etilenden, seçici dimerizasyon reaksiyonuyla büten-1 elde edilir. Katalizor sistemi bir titanyum türevidir ve büten-1 in büten-2 ye izomerizasyonunu önler.
Proseste, polimerizasyon saflıkta etilen kullanılır. Alfabutol prosesi basittir. Çalışma sıcaklığı düşük (50-60 °C) olduğundan, reaksiyon bölümünde ısıtma ortamına gereksinim olmaz; reaksiyona giren maddeleri sıvı fazda tutabilmek
için düşük bir çalışma basıncı yeterlidir; Reaksiyon ve proseste çözücü kulla-
nılmaz; özel veya pahalı malzemelere gerek olmaz (konstrüksiyonda sadece
karbon çelik kullanılır). Polimerizasyon saflıktaki etilen (gaz halindedir) bir dağıtıcıdan, sıvı faz koşullarındaki reaktöre beslenir. Reaktör çözeltisi içine, sürekli olarak katalizör verilmektedir burada etilen, sıvı fazda dimerizasyon reaksiyonuna girer. Reaksiyon ısısı, klasik hava veya su soğutuculu bir pompalama sistemiyle uzaklaştırılır. Ürün, reaktörün altından alınır; sıvı haldedir ve harcanmış katalizörle karışıktır.
Ürün akımındaki harcanmış katalizör, katalizör uzaklaştırma kısmında ayrılır ve
atılır (örneğin, yakma fırınına gönderilir); hidrokarbonlar ise fraksiyonlama bölü-
müne gider. Burada iki kolon vardır. Birincisinde, reaksiyona girmemiş etilen ayrılarak reaktöre döndürülür. İkinci kolonun tepesinden saf büten-1, dibinden oligomerler (C6 olefin ağırlıklı) alınır.
Büten-2 Üretim Prosesi :
Propilenden, triolefin reaksiyonuyla büten-2 ve etilenin üretildiği bir prosestir. Etilen ve n-bütilenlerden propilen; veya bütilenlerden etilen, propilen ve C5 – C7 olefinlerin elde edildiği diğer triolefin prosesleri de vardır.
Propilen (ve geri-dönen propilen) ısıtılır ve sabit yataklı metates reaktörüne
beslenir. Metatez reaktöründe 2 mol propilen, 1 mol etilen ve 1 mol büten-2 ye dönüştürülür. Katalizör üzerinde biriken az miktardaki kok, periyodik rejenerasyon işlemiyle temizlenir. Reaktör akımı, fraksiyonlama kolonuna geçer; burada etilen ayrılır, reaksiyona girmemiş propilen geri döner ve bütilen ürün sonraki fraksiyonlamaya geçer. Geridönen propilen, bir önceki fraksiyonlama kolonunda içerdiği propandan ayrılarak reaktöre gider. Bütilen akımından, reaksiyonda oluşan az miktardaki C5+ olefinler ayrılır ve kolunun tepesinden bütilen alınır.
Ticari saflıkta (%93) propilenden, %30 etilen, %58 bütilenler (%90 büten-2), %9
propan yan ürün (%80 propan) ve
%3 C5 + ağırlar elde edilir.
Propilen, pirolizle yapılır veya rafineriden sağlanır; konsantrasyonu geniş bir aralıkta değişebilir. Besleme akımındaki propilen konsantrasyonu arttıkca, verim yükselir.
Alkol Üretim Prosesi :
Etilen, aluminyum, hidrojen, çözücüler, hava ve sudan etilasyon, oksidasyon ve
hidroliz reaksiyonlarıyla çift sayılı, düz zincirli alfa-alkollerin üretildiği bir prosestir.
Proseste yan ürün olarak çok saf alumina veya alum da üretilir.
Aluminyum tozu uygun bir çözücü içinde çamur halinde karıştırılır ve
trietilaluminyumlu(TEA) ortamda kuru hidrojenle hidrojenlendirilir. Reaksiyondan çıkan ürün dietilaluminyum hidrid, etilenle reaksiyona girerek trietilaluminyumu oluşturur. Polimerizasyona verilen herbir mole karşılık, 2 mol trietilaluminyum hidrojenasyon kademesine geri döndürülür.
(TEA) etilenle reaksiyona girerek yüksek molekül ağırlıklı alkilaluminyumları meydana getirir. Polimerizasyondan sonraki bozundurma işlemiyle C2 den C22 ye kadar olan alkil zincirleri karışımı elde edilir. Çoğalma reaksiyonu çok ekzotermiktir; çoğalan zincir ve (TEA), su ile şiddetle reaksiyona girdiğinden açığa çıkan ısı bir hidrokarbonla transfer edilir. Optimum verim için reaksiyon yüksek basınç ve düşük sıcaklıkta yapılır.
Çoğalan ürün, kontrollu koşullarda kuru hava ile oksitlenerek alkoksitlere dönüştürülür. Oksidasyon reaksiyonu çok ekzotermiktir ve yan ürün olarak esterler, eterler, oksitler, aldehitleri verir; bunlar, hidrolizden önce fazla miktarda çözücüyle uzaklaştırılır.
Hidroliz: Saflaştırılmış alkoksit su ile reaksiyona sokularak ham alkoller ve alumina çamuruna dönüştürülür. Bir saflaştırma işleminden sonra kurutma uygulanarak su ayrılır ve yüksek saflıkta %75 lik Al2O3 CATAPAL alumina elde edilir. Yüksek saflıkta bir alum çözeltisi istendiğinde, hidroliz reaksiyonu %98 lik sülfürik asitle yapılır.
Fraksiyonlama: Ham alkoller kurutulur ve distillenir; fraksiyonlamayla herbir alkol tek tek elde edilebileceği gibi, ikili karışımlar halinde de toplanabilir. Yüksek molekül ağırlıklı alkoller vakumda distillenir.
Amonyak Üretim Prosesi :
Doğal gazdan, metanasyon reaksiyonuyla amonyak elde edilen bir prosestir. Diğer hidrokarbonlar da ham madde olarak kullanılabilir.
Doğal gaz, geri dönen hidrojenle karıştırıldıktan sonra ısıtılır ve içerdiği kükürtten arındırmak için desülfürizere gönderilir, buradan saturatör geçer; bu sırada, besleme tankından gelen doğal gazı ısıtırken, kendisi bir miktar soğur.
Saturatörde, sirküle eden sıcak proses kondensatıyla karışır, çıkan akım,
buhar/ karbon oranı 2.8/1 olacak şekilde bir miktar daha buharla karışır ve sıcak
gaz birinci reformerde, önısıtma işlemiyle 700-800 °C sıcaklığa ve 28-45 bar basınca getirilir. Gaz karışımı ikinci bir reformer ünitesine beslenir ve proses
havasıyla ısıtılır, burada sıcaklığı 900-950 °C ye ulaşır. Sıcak gaz soğutulur
(aşırı ısınmış yüksek basınçlı gaz üreterek) ve yüksek sıcaklık (HT) ve düşük sıcaklık (LT) dönüştürücülere girer(5,6); bu ünitelerde karbon monoksitin büyük bir kısmı karbon dioksite dönüşür. Proses gazının HT ve LT dönüştürücülerdeki soğutma işlemi, saturatöre beslenen sirkülasyon suyunun ısıtılmasıyla sağlanır.
LT dönüştürücüyü terkeden gazın ısısı ise, yüksek basınçlı kazan besleme suyunun (BFW=boiler feed water) ön-ısıtma işleminde kullanılır.
LT dönüştürücüden çıkan soğuk gaz, bir CO2 uzaklaştırma ünitesine alınır;
buradan doğrudan doğruya sentez gaz kompresörüne ve sonra da metanatöre
gider. Bu düzen, dışarıdan ısı gereksinimini en düşük düzeye indirir. Proses gazı kurutulur ve sentez ünitesine gelir. Sentez üretiminde geleneksel katalizörler kullanılır. Herhangi bir amonyak dönüştürücü ünitesinden yararlanılabilir. Dönüştürücüyü terkeden sıcak gazlar yüksek basınçlı kazan besleme suyu ve dönüştürücü besleme gazı ile soğutulduktan sonra refrijerasyon ünitesine geçer, buradan amonyak saf olarak elde edilir. Sirkülatörden çıkan yan akım, basit bir soğutma ünitesine gelir. Burada, reaksiyona girmemiş kısımlar yoğunlaşarak, yakıt olarak kullanılmak üzere ayrılırken, hidrojen sirkülasyon pompasına geridöner.
Üretim fiyatları, doğal gaz fiyatına ve kapitale bağlıdır. Ham madde ve yardımcı madde (yakıt) maliyeti, fabrikanın akım şemasına ve coğrafik yerleşime göre değişir.
Amonyumnitrat Üretim Prosesi :
Nitrik asitinin amonyakla nötralizasyon reaksiyonu ile amonyum nitratın elde edildiği bir prosestir; ürün %99.8 lik (ağırlıkça) amonyum nitrat(AN) çözeltisidir. Carnit prosesinde dışardan ısıya gereksinim olmaz, enerji verimi yüksektir ve kapital düşüktür.
Nitrik asit ve amonyak gazı, yüksek geri dönüşlü bir akış sisteminde reaksiyona
sokulur; çalışma basıncı, çözeltinin buhar basıncından daha yüksek tutulur. Proses buharı üretilmez. Geri dönüş oranı ayarlanarak çözelti geri dönüş akımı soğutulur (bir dizi ısı değiştiriciyle), sıcaklık kontrol altında tutulur. Sıcak geri dönüş çözeltisi reaktörden 185-190 °C de çıkar, ısı değiştiricisine akar ve burada ısısını bırakır; bu ısı %99.8 lik ürün çözeltisi üretiminde kullanılır. Sistemdeki diğer değiştiriciler buharlaştırıcılardır ve %95 lik çözeltiyle ihraç buhar verirler. Sistemdeki
çözelti hafif amonyaklıdır. Üründeki serbest amonyak, basınç düşürülmesinden önce, az miktarda nitrik asit injeksiyonuyla nötralleştirilir. Carnit prosesinin özelliği, izobarik bir konsantrasyon işlemiyle (buharlaşma ısısının püskürtülen buharla
sağlanması) basıncın düşürülmesi ve adyabatik püskürmenin kendi kendini ayarlamasıdır. Gaz akım yoktur; sıvı akımın amonyum nitrat içeriği ağırlıkça 400 ppm seviyesindedir. %45 lik asit çözeltisine kadar prosesin kendi enerjisi yeterlidir; daha yüksek konsantrasyonlarda ihraç buhar elde edilir.
Anilin Üretim Prosesi :
Fenolden, amonoliz reaksiyonuyla anilinin üretildiği bir reaksiyondur.
Tanktan alınan fenol, gereğinden fazla amonyakla karıştırıldıktan sonra buharlaştırılır, ısıtılır ve sabit yataklı adyabatik bir reaktöre beslenir. Reaktörde bulunan katalizörle fenol ve amonyak reaksiyona girerek anilin ve su oluşturur. Reaktörden çıkan gaz akımı kısmen yoğunlaşır, sıvı ve gaz fazlar birbirinden ayrılır. Gaz fazı, reaksiyona girmemiş amonyaktır; sıkıştırılır ve geri-döndürülür. Sıvı kısım, amonyak uzaklaştırıldıktan sonra distillenir ve çok saf anilin elde edilir. Reaksiyona girmemiş az miktarda fenol, anilin-fenol azeotropu şeklinde geri kazanılır ve reaksiyona döndürülür. Prosesin en önemli özelliği, Halcon SD katalizörüdür; fenolü, stökiyömetrik verime
çok yakın bir seviyede amonyağa dönüştürür. Bu nedenle saflaştırma işlemi oldukça basittir ve elde edilen anilin fevkalade saftır. Katalizörün yaşam süresi, yedi yıl gibi oldukça uzun bir zamandır.
Prosesin diğer bir özelliği, reaksiyona giren maddelerin oranlarını değiştirmeye
olanak vermesidir. Böylece, yan ürün difenilaminin ağırlıklı üretimi mümkün olabilmektedir. Çok saf difenilamin elde edilmesi için ilave bir saflaştırma sistemi gerekir. Böyle bir çalışma durumunda bile katalizörün yaşam süresi değişmez.
Gerekli kapital, nitrobenzenin indirgenmesi esasına göre çalışan teknolojiye göre çok daha düşüktür; 50 000 t/yıl kapasiteli bir fabrika 12.6 milyon dolara kurulmuştur (1985). Fazla miktarda fenolün bulunduğu, çok saf anilin üretimi arzu edildiği
veya az miktarda kapitalle üretim yapılmak istendiğinde bu proses tercih edilir. Ham madde olarak fenol kullanılmasının diğer bir avantajı da, klasik benzen bazlı teknolojilerde bulunan tehlikeli nitrasyon reaksiyonunun ve asit temizleme kade-
mesinin olmayışıdır. Bu nedenle atık problemleri çok azdır.
Polietilen Üretim Prosesi :
Etilenden, yüksek basınçta gaz fazı polimerizasyonuyla, düşük yoğunluklu
polietilenin elde edildiği kalsik bir prosestir.
Etilen gazı önce ön kompresörde 250-300 atmosfere kadar sıkıştırılır, ikinci
kompresöre gönderilir. Burada basınç
3500 atmosfere yükseltilir. Reaktörün basıncı fabrikanın dizaynına, katalizörün tipine ve istenilen ürünün derecesine göre değişir. Sıkıştırılan etilen bir ön ısıtmadan sonra tüp reaktörde polimerleştirilir. Reaktör çıkışında reaksiyona girmemiş etilen, orta ve düşük başınçlı iki ayırıcıya gönderilir. Bu etilen, bir booster yoluyla ön ayırıcı ve ikinci kompresöre geri döndürülür.
Elde edilen polietilen bir ekstudere verilir; burada gerekli katkı maddeleri ilavesi yapılır ve son ürün granül haline getirilir. Kullanılan reaktör tipinden dolayı polimerizasyon hızı çok yüksektir. Su, buhar, elektrik gibi yardımcı madde harcamaları düşük ve çalışma esnekliği fevkaladedir. Elde edilen ürünün kalitesi çok iyidir. Fabrikalar tam bir emniyet içinde çalışacak şekilde dizayn edilmiştir.
LLDPE Üretim Prosesi :
Etilenden düşük basınçta, gaz fazı polimerizasyonuyla, lineer alçak yoğunluklu polietilen ve yüksek yoğunluklu polietilenin elde edildiği bir prosestir. Akışkan yataklı bir reaktörde, uygun katı katalizörler kullanılarak, gaz fazında, geniş bir aralığı kapsayan polietilenler üretilebilir. Ürün kurudur, kolaylıkla akar ve ince tanecikler içermeyen granüller şeklindedir. Erime indeksi ve molekül ağırlığı
dağılımı, özel katalizörler seçimi ve çalışma koşulları ile kontrol edilir. Polimerin yoğunluğu, üründeki
ko-monomer miktarı ile ayarlanır. Katalizör verimi çok yüksektir; bu özellik reaksiyondan sonra, bir katalizör ayırma işlemini ortadan kaldırır.
Prosesin özelliği, çevre kirlenmesini, yangın ve patlama tehlikelerini en düşük
düzeyde tutmasıdır; dolayısıyla çalışması ve bakımı oldukça kolaydır.
Gaz etilen, ko-monomer ve katalizör reaktöre konulur; reaktörde, büyüyen
polimer taneciklerinin oluşturduğu bir akışkan-yatak vardır; 20 kg/cm2
basınç ve 100 °C dolayında çalışır. Reaksiyon yatağına akan reaksiyon gazı, tek kademeli bir santrifüj kompresörüyl sirküle ettirilir; böylece, polimerizasyon reaksiyonu
için gerekli ham madde sağlanırken, yataktan reaksiyon ısısı da uzaklaştırılır.
Sirkülasyon gazı bir ısı değiştiriciden geçirilerek soğutulur. Granüler ürün, aralıklarla, ürün deşarj tanklarına akar. Burada reaksiyona girmemiş gaz, üründen ayrılır. Çıkan gaz sıkıştırılır ve tekrar reaktöre göderilir. Üründe kalan hidrokarbonlar azotla süpürülür. Granül ürün düşük enerjili bir sistemde pellet şekline getirilir.
Polimerin yoğunluğu 0.915-0.970 aralığında kolay kontrol edilir.
Molekül ağırlığı dağılımı, katalizöre göre, dar veya orta genişliktedir.
Erime akışı 1 den 200 ün üstüne kadar değiştirilebilir.
Petrolün Hidrokarbon Olmayan Bileşenleri
Hampetrolde karbon ve hidrojenden oluşan hidrokarbonlardan başka diğer bazı elementler içeren bileşikler de bulunur; bu elementlere heteroatomlar (“diğer atomlar”) denir. Heteroatomlar bağlanmış karbon ve hidrojenli bir bileşik hidrokarbon değildir. Hampetrolde bulunan başlıca heteroatomlar sülfür ve nitrojendir, ayrıca çok az vanadyum, nikel, sodyum ve potasyum da bulunur.
Sülfür Bileşikleri
Sülfür bileşiklerinin tipi ve miktarı hampetrolün bulunduğu yere göre ağırlıkça %2-6 arasında değişir. %1’den dazla çözünmüş hidrojen sülfür içeren hampetrol “sour (acı)” petrol olarak sınıflandırılır. Sülfürlü bileşiklerin kendilerine özgü rahatsız edici kokuları vardır, ki bu özellik onların hemen algılanmasını sağladığından, özellikle sağlık yönünden çok tehlikeli olan bu bileşiklerden sakınmayı kolaylaştırır.
Hampetrolde kükürt ya hidrojen sülfür (H2S) halinde, ya bileşikler (örneğin, merkaptanlar, sülfürler, disülfürler, tiofenler, v.s.) halinde veya elementel sülfür şeklinde bulunur ve ısıl dayanıklılıkları zayıftır; rafinasyon sırasında parçalanarak hidrojen sülfür ve basit organik sülfür bileşiklerine dönüşürler. Hidrojen sülfürdeki bir hidrojen atomunun yerine bir hidrokarbon grubunun girmesiyle merkaptanlar meydana gelir; bunlar, hampetrolün distilasyonu sırasında oluşurlar. Hidrojen sülfürdeki iki hidrojen atomu da hidrokarbon gruplarıyla yer değiştirdiğinde sülfür bileşikleri meydana gelir; örneğin, tiyofen (C4H4S) gibi. Her hampetroldeki sülfürlü bileşikler miktar ve tip olarak farklıdır, fakat ağır fraksiyonlarındaki miktarları daha fazla, daha kararlı ve daha karmaşık yapıdadırlar.
Hidrojen sülfür, rafineri proses ünitelerinde korozyona neden olan koşullardan en önemlisidir. Diğer korozif bileşikler elementel kükürt ve merkaptanlardır. Korozif sülfür bileşikleri fena kokuludur.
Rafineri ekipmanları, boru sistemleri ve tankların yapımında kullanılan demir ve çelik malzemeye kükürtlü bileşiklerin korozif etkisiyle piroforik demir sülfat oluşur. Kükürtlü bileşikler içeren petrol ürünlerinin yanmasıyla, sülfürik asit ve sülfür dioksit gibi istenmeyen maddeler açığa çıkar.

Oksijenli Bileşikler
Petrolde bulunan oksijenli bileşikler oldukça komplekstir ve bir kısmının yapıları henüz tam olarak tanımlanamamıştır. Petrolün distilasyonunda bazı bileşiklerin parçalanarak yan zincirlerinde karboksilik asitler bulunan ve naftenik asitler denilen halkalı yapıların oluştuğu, kraking prosesleri sonunda da bazı fenolik bileşiklerin bulunduğu bilinmektedir. Rafineri akımlarından elde edilen verilerden de yararlanılarak yapılan analizlerle, petroldeki oksijenli bileşiklerin çoğunun karmaşık yapılı karboksilik asitler, fenoller ve kresoller olduğu, esterler, amidler, ketonlar ve benzofuranlar gibi asidik olmayan bileşikleri daha az bulunduğu saptanmıştır. Asfaltlar yüksek-oksijenli bileşikler içerirler.
Çoğu asidik karakterde olduğundan oksijenli bileşiklerin hampetrol ve fraksiyonlarından uzaklaştırılmaları gerekir. Ham petrolün toplam asit değeri %0.03-3 arasında değişebilir. Katalitik proseslere verilen akımlarda S ve N kontrol altında tutulduğundan oksijenli bileşikler önemli bir sorun yaratmaz.
Asidik oksijenli bileşikler:

Asidik olmayan oksijenli bileşikler:

Nitrojenli Bileşikler
Ham petrollerin çoğunda nitrojen miktarı ağırlıkça %0.1’den azdır. Nitrojenli bileşikler ısıya dayanıklı olduklarından hafif rafineri akımlarında eser miktarlarda bulunurken, yüksek kaynayan fraksiyonlarda daha fazladırlar. Nitrojen, hafif fraksiyonlarda bazik bileşikler şeklindedir, daha ağır fraksiyonlarında ise, çoğunlukla, non bazik (baz olmayan) haldedir ve eser miktarlarda Cu, V, Ni metaller içerebilir. Proses fırınlarında nitrojen oksitler oluşur. Katalitik kraking ve hidrokraking proseslerinde nitrojen bileşiklerinin bozunmasıyla amonyak ve siyanürler meydana gelerek katalizörlere zehir etkisi yapar; bu nedenle katalitik proseslere verilen akımlar hidrotreating prosesinden geçirilerek nitrojen içeriği zararsız seviyelere düşürülür.

Hakkında daha detaylı bilgi için: Prof.Dr. Bilsen Beşergil
(Celâl Bayar Üniversitesi) blog sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.